Koronavirüs ile farenjit belirtileri benzerlik gösteriyor
Farenjitin en keskin bulguları arasında boğazda yanma, batma, ağrı ve ateş yer alıyor. Koronavirüsün de bulguları arasında bulunan bu belirtiler insanların hastalıkları karıştırmasına ve bundan dolayı da kaygılanmasına yol açabiliyor. Prof. Dr. Yavuz Selim Pata, farenjit ve koronavirüs enfeksiyonunun bulguları arasındaki eşlikler ve farklar hakkında bilgi vererek ihtarlarda bulundu.
Mevsim geçişlerine dikkat
Farenjit, boğazda bulunan farenks denilen bölgenin iltihaplanması neticeyi oluşmaktadır. Bazen virüsler, bakteriler veya mantarlar neticeyi, bazen de o bölgenin tahriş olması neticeyi alana gelmektedir. Burun tıkanıklığı nedeniyle kesintisiz ağızdan soluk alınması, reflü hastalığında mide asidinin yukarıya kaçarak boğazı tahriş etmesi, bademciklerin alınmış olması ya da alerjiden dolayı farenjit görülebilir hatta kronik hale gelebilmektedir. Farenjitin bulguları arasında boğazda, tahriş, yanma ve batma biçiminde ağrılar bulunmaktadır. Geniz akıntısı, seste kısılma, hastalığın ilerleyen düzeylerinde ise ateş ve halsizlik de görülebilmektedir. Bazı belirtilerin koronavirüs enfeksiyonunda da olması, bu iki hastalığın karışmasına neden olabilmektedir.
Koronavirüs salgını, insanların yaşamına virüsten korunabilmek ve dağılmamasını önlemek için maske takma gerekliliğini de getirmiştir. Uzun saatler boyu takılan maskeler, özellikle alerjisi olan bireylerin burunlarını tıkayarak gün süresince ağız solunumu yapmalarına neden olmaktadır. Bu gidişat da boğazı tahriş edebilir ve farenjit büyüyebilir. Uygun civarlarda maskeyi çıkararak pak hava almak çok ehemmiyetlidir. Hastanın hastalık geçmişi de ehemmiyetlidir. ‘Hasta 2- 3 yılda bir mi, sık mı farenjit olur? Son günlerde boğazını tahriş edecek soğuk meşrubatlar mı harcadı? Soğukta kalıp üşütmüş olabilir mi?’ Bu suallerle hastalığın sebepleri incelenir. Mevsim geçişleri bu hastalıkların en çok görüldüğü zamanlardır. Hava sıcaklıkları gün içinde dahi değişkenlik gösterdiği için şahsın seçim ettiği giysilerin ince ya da kalın olması da şahsın basitlikle üşütmesine neden olabilmektedir.
Ek bulgulara bakılmalı
Koronavirüs, solunum yolu ile bulaşan ve ilk mesken yeri üst solunum yolları ve özellikle boğaz bölgesi olan bir enfeksiyon olduğu için rastgele bir mikrop neticeyi büyüyen farenjitte oluşan bulgular yeniden koronavirüsde de alana gelebilmektedir. Hastanın sezdiği bulgular ile bu iki hastalığı ayırt edebilmesi olası değildir, bu surattan kesinlikle uzman bir doktora müracaat etilmelidir. Boğaz ağrısıyla kulak burun boğaz hastalıkları kısmına müracaat eten bir hastanın koronavirüs olduğu veya olmadığı yalnızca boğazın görünümünden anlaşılması olası değildir. Şayet hastada boğaz tahrişi varsa ve bu tahriş; burun tıkanıklığı, reflü, alerji ve bademciklerin alınmasından dolayı kaynaklanmıyorsa ayrıca enfeksiyon belirtilerinin olduğu düşünülüyorsa bu defa ek olarak hangi bulguların görüldüğüne bakılmaktadır.
Akut farenjitte boğaz bölgesinde kızarıklık, ödem ya da ilerlemiş tablolarda sarı ve beyaz noktalar halinde cerahatlere tesadüfülmektedir. Bütün olarak teşhis konulabilmesi için genel tabloya bakılması gerekmektedir. Hastada ateş, halsizlik, baş ağrısı, öksürük gibi şikayetlerin de olup olmadığı tanımlanmalıdır. Bu bulgular ışığında koronavirüs olup olmadığından şüphelenilebilir ya da bu ihtimal elenebilir. Özellikle pandemi yarıyılında bu ihtimal her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Şayet hastanın genel vaziyeti de zahmetliyse, tehlike grubu içerisinde bulunuyorsa hastaya süre kaybetmeden koronavirüs testi yaptırmak gerekmektedir. Hastanın koronavirüs testi olumsuz çıksa dahi bulgular devam ediyorsa hasta yakından takibe devam edilmeli ve bu mevzuda uyarılmalıdır. Muayenehane tablo koronavirüs bulgularıyla devam ediyorsa birkaç gün sonra testi kesinlikle yinelemek gerekmektedir. Bu iki hastalık net bir biçimde ufalayamadığı için temkinli davranılması büyük ehemmiyet taşımaktadır.
Rehabilitasyon geciktirilmemeli
Koku ve tat almada kayıp hayata farenjitte görülen bir bulgu değildir. Koku alma hissinin ve irtibatlı olarak tat alma hissinin kaybı ise her koronavirüs olayında değil fakat bazı hadiselerde görülebilmektedir. Tat ve koku duyumunun kaybı gibi her koronavirüs olayında boğaz ağrıdene de tesadüfülmeyebilir. Koronavirüs enfeksiyonunun bulguları da bütün olarak netleşmiş gidişatta değildir. Bulgular bireyden şahsa başkalaşım gösterebilmektedir. Bazı bireyler koronavirüs olduğunu dahi fark etmezken, bazı hadiseler can kaybıyla sonuçlanabilmektedir.
Pandemi yarıyılında koronavirüse tutulma kaygısıyla pek çok insan sağlık kurumuna gitmekten çekindiği için rehabilitasyonlarını aksatabilmektedir. Bu gidişat da çok kolay rahatsızlıkların ciddi hastalıklara dönüşmesine neden olabilmektedir. İnsanların kalabalık olarak bir arada bulunduğu her kapalı alan koronavirüsün basitçe bulaşmasını için yeterli olabilmektedir. Bu nedenle kapalı ya da sarih olsun başka insanların bulunduğu her etrafta sosyal mesafe, maske kullanımı, hijyen kaidelerine sıkı bir biçimde uyularak hareket edilmesi gerekmektedir.