Aşırı kilolular koronavirüsü daha ağır geçiriyor
Obezite, bir hayli rahatsızlığı beraberinde getiren günümüzün ciddi bir sağlık problemi. Son yarıyıllarda ise bu rahatsızlığın koronavirüse olan tesiri oldukça sık konuşuluyor.
Obeziteyi ‘kısaca bedende olması gerekenden daha fazla yağ birikimi’ olarak belirleyen Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hasan Erdem, bu rahatsızlığın bir belirti olduğunu belirterek, bir şahsın obez ise obezitenin neden olduğu başka hastalıklara da sahip olduğunu söyledi. Kalp rahatsızlıkları, akciğer hastalıkları, eklem problemleri, kanser, insülin mukavemeti gibi bir hayli rahatsızlığın obezitenin bizzat kendisiyle alakalı olduğunu ifade eden Erdem, “Evet takribî bir yıldır tüm dünyanın gündemi koronavirüs pandemisi ancak obezite, hakikatinde COVID-19’dan evvel başlayan bir pandemi. 1970’li senelerden beri tesiri takribî 3 katına çıktı ve yükselmeye de devam ediyor. Dünyada 2 milyardan fazla insan fazla kilolu ve bunların 700 milyondan aşırısı ise obezite hastası.” ifadelerini kullandı.
Sağlık Kurumunda uyuma oranı obez hastalarda daha fazla
“Tüm dünyada koronavirüsten dolayı sağlık kurumunda uyuyan hastaların büyük bir kısmı aynı zamanda obeziteden muzdarip.” diyen Doç. Dr. Erdem, buna neden olarak obezitenin özellikle akciğer kapasitesini ciddi oranda eksilttiğini ve dolayısıyla soluk almada güçlük çıkarttığı için bu bireylerin koronavirüsü daha ağır geçirdiğini söyledi.
Doç. Dr. Erdem, ayrıca obez bireylerin rehabilitasyonlara pozitif cevap verme oranının da düşük olduğuna dikkat toplayarak, “Bedende fazla yağ birikimi bağışıklık sistemini makûs etkilediği gibi koronavirüse karşı sunulan rehabilitasyonlara da pozitif neticeler verilmesine mani oluyor. Misalin koronavirüs hastaları, daha kolay soluk alımını sağlamak için suratı koyun yatırılır. Ancak yüksek kilolu hastalarda bu vaziyet oldukça güçleşiyor ve haliyle obez hastaların entübe edilme tehlikeyi daha da çoğalıyor.” biçiminde konuştu.
Fazla kilonun, alınan kalori ölçüsünün günlük yaşamda bedenin tükettiği kalori ölçüsünden fazla olmasından kaynaklandığını belirten Doç Dr. Erdem, hareketsiz hayatın, balanssız ve fazla kalorili beslenmenin obeziteyi oluşturan temel nedenler olduğunu vurgulayarak, “Şahsın kilosu ne kadar fazla ise sağlık açısından da o kadar tehlike altında. Bu, hem yukarıyada az evvel açıkladığım bir hayli hastalık için hem de COVID-19 için geçerli. Zira tüm beden fazla kilodan etkileniyor. İç uzuvlar, iskelet sistemi, enzimler, kalp, beyin.” dedi.
Başta Türkiye olmak üzere bir hayli dünya ülkesinin obeziteden ciddi bir biçimde etkilendiğinin altını çizen Doç. Dr. Erdem, bazı ülkelerin koronavirüsten daha fazla etkilenmelerinin en büyük nedeninin obezite olabileceğini söyledi. Erdem, “Tabi ki daha süreç oldukça yeni. Bu alanda bir hayli bilimsel araştırma hala yazım evresinde ancak misalin Amerika, İtalya, İspanya, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde koronavirüsün daha sallayıcı olması çok da sürpriz değil. Zira tüm bu ülkelerdeki fazla kilolu fertlerin toplam popülasyona oranı yüzde 50’nin üzerinde.” ifadelerini kullandı.
Sağlıklı beslenme ve spor etkinlikleri en tesirli iki çözüm
“Bu bir klişe ancak sağlıklı beslenme ve spor etkinlikleri obeziteye karşı her zaman en tesirli iki çözümdür.” ifadesini kullanan Doç. Dr. Erdem, ideal kilonun aynı zamanda ideal bir hayatın anahtarı olduğuna dikkat toplayarak laflarını şöyle sonlandırıyor: “Kilo vermek, yalnızca zayıflamak olarak düşünülmemeli. Sağlıklı beslenmek, spor etkinlikleri yapmak sizi günden güne daha mukavemetli hale getirecektir. Bu noktada bir perhiz programı uygulanacaksa, kesinlikle uzman fikri alınmalıdır. Obezite ve metabolik cerrahi prosedürleri ise, natürel yollarla zayıflayamayan ciddi obezite hastaları için tesirli birer rehabilitasyon usulüdür.”